Orkney’de Sualtı Arkeolojisi Projesi Devam Ediyor

Orkney Arkeoloji Araştırma Merkezi (ORCA), Alman Deniz Kuvvetleri Filosu ve Savaş Batıkları HMS Hampshire, HMS Vanguard ve HMS Royal Oak’un batıklarını inceleyen ortak bir deniz arkeolojisi projesini duyurdu.

Pazar günü başlayan bu heyecan verici proje, Sandra Henry, ORCA, University of the Highlands and Islands Archaeology Institute ve Kevin Heath tarafından yönetiliyor.

Çeşitli tekniklerle toplanan veriler, etkileyici gemi kazalarını izlemeye, korumaya ve geliştirmeye devam etmek için kullanılacaktır. Dundee Üniversitesi, 3DVisLab (3D Görselleştirme Araştırma Laboratuarı)’dan Chris Rowland tarafından yapılan enkazların görselleştirilmesi, bu modelleri oluşturmak için mevcut en yeni teknolojileri kullanarak enkazı tekrar hayata dönüştürecek ve ayağa kaldıracaktır.
Devamı hakkındaOrkney’de Sualtı Arkeolojisi Projesi Devam Ediyor

Mısır Yeni Krallık Kuyumcu Mezarı

Münih’teki Ludwig-Maximilians Universitesi (LMU) Mısır uzmanı Julia Budka, Antik Mısır’daki kültürler arası temasların etkisini inceliyor.

Sudan’daki kazılarda, Nil üzerindeki Sai Adası’nda M.Ö. 1450 yıllarına tarihlenen bir mezar bulundu.

Yaklaşık 3400 yıllık olan mezar 25 ayrı insana ait kalıntıları içermektedir. Bulguların ayrıntılı incelemesi bu dönemde adan nüfusunun çok kültürlü yapısını aydınlatabilir.

Ada o zamanlar Mısır Firavunlarının Yeni Krallık döneminin birincil altın kaynağı olan Nubia’da bulunuyordu. Mısır Arkeoloji ve Sanat Profesörü Julia Budka’nın yaptığı kazılar sırasında keşfedilen mezarın Khnummose adlı bir kuyumcu ustasına ait olduğu düşünülüyor. Devamı hakkındaMısır Yeni Krallık Kuyumcu Mezarı

Rosh Ha-Ayin Yakınlarında 2.700 Yıllık Su Sistemi Keşfedildi

IAA kazı direktörü Gilad Itach, “Antik çağda, yağmur suyu toplama ve saklaması temel bir zorunluluktu. Yılda yağan yağış miktarı 500 mm’nin altında olan bölgenin kış yağmurlarının bir şekilde rezerve edilmesi gerekiyordu.” şeklinde açıklama yaparken bulunan su sistemi 20 m uzunluğunda ve 4 m derinliktedir. Kazılar rezervuarın yaklaşık 50 m uzunluğunda duvarları olan bir binanın altında […]

Buckland Rings’te 2000 Yıllık Orman Köyü Bulundu

Güney İngiltere’nin Lymington kentinde bulunan Buckland Rings tepelerinde yapılan yüksek teknoloji destekli araştırmalar, kalenin surlarında 2.000 yıllık ev bulgularını ortaya çıkardı.

Araştırmalara, New Forest National Park Authority, yerel gönüllüler ve Bournemouth Üniversitesi’nden öğrenciler katıldı.

Modern Lymington’ın ataları sayılan bu topluluk, avcılık ve çiftçilikle uğraşmış ve toprak temelli yuvarlak yapılı ahşap binalarda oturmuşlardı. Devamı hakkındaBuckland Rings’te 2000 Yıllık Orman Köyü Bulundu

Sagalassos’ta 2 Bin Yıllık Çeşme Bulundu

Burdur’un Ağlasun İlçesi’ndeki Sagalassos Antik Kenti’nde 2 bin yıllık yeni bir çeşme yapısı bulundu.
Yukarı agorada yer alan Antoninler Çeşmesi’nin hemen önündeki zeminde bulunan çeşmede kazıları, Belçika Katolik Leuven Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Peter Talloen yürütüyor. Dr. Talloen, bu yılki kazılarda bulunan çeşmenin kendileri için de sürpriz olduğunu belirtti.
Dr. Talloen, “Antoninler Çeşmesi’ni 2010 yılında çalışır hale getirmiştik. Bu yılın sürprizi bu çeşme oldu. Antoninler Çeşmesi önündeki kalıntıda daha eski bir çeşmeye ait temel taşları bulduk. Bu çeşmenin tarihini öğrenmek, yapının hangi döneme ait olduğunu öğrenmek için kalıntının etrafından birkaç tane açma açtık.”
Devamı hakkındaSagalassos’ta 2 Bin Yıllık Çeşme Bulundu

Antik Yunan Tiyatroları Taşınabilir Sahneler mi Kullandı?

Kumamoto Üniversitesi mimarlık araştırmacıları tarafından yapılan bir araştırmada, Yunan Klasik döneminde Antik Yunan Kenti Tiyatrosunda ahşap bir sahnenin var olma ihtimali yüksek olarak ortaya çıkmıştır.

Antik Yunan’ın rustik, açık tiyatrolarından Roma döneminin muhteşem tiyatrolarına geçiş evrimi, halkın tiyatroya olan tutkusunu açıkça gösterir.

Modern tiyatro mimarisinin atası eski Yunan ve Roma tiyatrosudur. Basit ve açık klasik Yunan tiyatrosu (M.Ö. 323 – 31), dairesel bir orkestra, sahne ve kase şeklinde oturma alanından oluşuyordu. Roma döneminde (M.Ö. 31), sahne daha da büyüdü ve sonunda mermer sütun direkleri ile süslendi. Bu sütun sonunda görkemli, kapalı tiyatrolara entegre seyirci oturma alanı ile dönüştü. Bu tiyatro yapımının gelişmesinin, Helenistik dönemin sonunda tiyatro sahnesinde bir değişme olduğu düşünülüyordu, ancak ayrıntılar henüz bilinmiyor.
Devamı hakkındaAntik Yunan Tiyatroları Taşınabilir Sahneler mi Kullandı?