Pompeii antik kenti, 79 yılında Vezüv Yanardağı’nın patlamasından kaynaklanan kül ve enkazla kaplıydı, şimdi değerli bir arkeolojik alan olarak hizmet veriyor.
Antik Roma kenti Pompeii, koruyucu şehir surları içindeydi. Kentsel alan büyüdükçe ve geliştikçe kırsal alana yayıldı ve banliyöler oluştu.
Pompeii halkı evde geri dönüşüm uyguluyordu
Arkeolojik kanıtlar, çöpleri paketlemek ve uzak bir ülkeye göndermek yerine, Pompeii halkının evde geri dönüşüm yaptığını gösteriyor.
Arkeologlar, kül yığınlarını ve içerdiği toprak türlerini inceleyerek, Pompeiililerin insan dışkısı veya evsel gıda atıkları bir çukurda organik toprakların ardında bıraktıklarını keşfettiler.
Sokak çöpleri ise surlara dökülüyor ve toprağa ayrışarak bölgenin kumlu toprağına karışıyordu. Bu çöpün bir kısmı, yoğun yaya trafiği tarafından süpürülen veya bir kenara atılanlardan daha büyük yığınlarda bulunuyordu.
Tulane Üniversitesi’nde çalışan ekibin bir parçası olan arkeolog Allison Emmerson, Guardian’a verdiği demeçte “Topraktaki fark, çöpün bulunduğu yerde üretilip üretilmediğini veya başka bir yerden yeniden kullanılmak ve geri dönüştürülmek üzere toplanıp toplanmadığını görmemizi sağlıyor.” dedi.
Araştırmacılar şehir surlarındaki 2 metre yüksekliğindeki yığınları araştırırken alçı ve kırık seramik parçaları gibi malzemeler buldular.
Başlangıçta, bu yığınların, Vezüv Yanardağı patlak vermeden 17 yıl önce bir deprem şehri tahrip ettiğinde geride kalan karışıklığın bir parçası olduğu düşünülüyordu. Ancak arkeologlar aynı tür malzemenin kentin başka yerlerinde ve banliyö alanlarında inşaat malzemesi olarak kullanıldığını buldular.
Arkeologlar, Pompeii binalarının, bitmiş bir görünüm için yeni bir alçı sıva tabakasıyla kaplanmış iç duvarlarının, genellikle kırık kiremit parçaları, kullanılmış alçı parçaları ve ev seramik parçaları içereceğini biliyorlardı. Şimdi iç duvarların malzemesinin nereden geldiği belliydi: Antik şehir surlarına yaslanmış özenle sınıflandırılmış “geri dönüşüm kutuları”. Burası, atık malzemelerin yeniden şekillendirildiği ve inşaatçıların daha sonra yeniden kullanım için malzeme alabileceği bir yerdi.
Emmerson, “Sur dışındaki yığınlar, kurtulmak için atılan malzemeler değildi. Yeni duvarlarda kullanmak için satılmak üzere, surların dışında toplanmış ve ayrıştırılmışlardı.” diyor.
Bu şekilde, Pompeii halkı sadece geri dönüşüm yapmakla kalmıyordu, şehrin bir bölgesinden çıkarılan inşaat ve atık malzemeler ile başka bir yerde yapı inşa ederek, yerel olarak geri dönüşüm yapıyorlardı.
İnşaat atıklarının, çöp depolama alanlarının en az üçte birini (ve belki de %40 kadarı) kapladığı düşünüldüğünde, bu, modern toplumların kadim insanlardan alabileceği bir derstir.
Emmerson nedenini açıklıyor: “Atıklarını en etkili şekilde yöneten ülkeler, basit bir imhadan ziyade metalaşmaya öncelik vererek antik modelin bir versiyonunu uyguladılar.”
Kaynak: ThreeHugger
