Moğolistan’da Eski Türk Anıt Kompleksi Keşfedildi

Doğu Moğolistan’da bulunan Dongoin shiree arkeolojik alanındaki bozkır üzerinde, Türkî rünik yazıtlarla yazılmış 14 sütun içeren bir kare anıt kompleksi keşfedilmiştir.

Bu keşif, Osaka Üniversitesi ve Moğolistan Bilim Akademisi Tarih ve Arkeoloji Enstitüsü tarafından ortak bir kazı sırasında üç yıllık bir araştırma projesinde yapıldı.

Daha önce yazıtların sadece Ulan Bator batı bölgesindeki bozkırlarda olduğuna inanılmıştı, ancak keşif şimdi Ortadoğu ve Doğu Moğolistan’daki ilişkilerin ve aşiret dengelerin aydınlatılmasına neden olmuştur.

Anıtın kendisi, yükseltilmiş bir höyüğün ortasında bir lahit ve onu çevreleyen 14 taş direkten oluşan kare şeklinde bir yapıdadır.

Her yazıt, eski Türk kabilelerin tamga’larını* içermektedir. (*Avrasya göçebeleri tarafından kullanılan soyut mühür veya damga).

Lahitten çıkarılan kömür, koyun derisi ve at kemik parçalarının radyokarbon tarihlemesi kullanılarak mezar kompleksinin 8. yüzyılda, II. Antik Çağ katliamında yapıldığı tahmin edilmektedir.
Devamı hakkındaMoğolistan’da Eski Türk Anıt Kompleksi Keşfedildi

Orta Asya Kültürleri

Afanasyevo Kültürü (M.Ö. 3500–2500)

Altay ve Sayan Dağları’nın Kuzeybatısında ortaya çıkmıştır. Sibirya bölgesinde Tunç Dönemi ile ilgili en önemli bilgiler bu kültürden elde edilmiştir. Bu kültürü oluşturan topluluk savaşçı bir topluluktur. At deve gibi hayvanları evcilleştirdikleri ve bakiri kullanmayı bildikleri saptanmıştır. Kurganlardan ele gecen buluntular: Bakir bızlar, bıçaklar, bakir küpeler, çakmak taşından ok uçları ve genelde pişmiş topraktan ya da kemikten yapılmış eşyalardır. Bulunan seramikler genelde konik kaideli olup bu dönem eserlerinde çizgisel üslup görülür.

Anav Kültürü (M.Ö. 2500–1700)

Ele geçen buluntulara göre Orta Asya hazırlık kültürlerinin Anav Kültürü ile başladığı saptanmıştır. Bati Türkistan’da Aşkabat yakınlarındaki Anav kentinden adini almış olan bu kültürün uzun bir dönem boyunca devam ettiği saptanmıştır. Kurgan denilen yeraltı mezarlarından çıkan buluntularda, Anavların ölümden sonra yasama inandıklarını ortaya koymaktadır. Ayrıca bu mezarlardan çıkan üçgen motifli hali ve kilimler, dokumayı bildiklerini gösterir. Mezarlarda buluntular: pişmiş topraktan içi siyah dışı kırmızı genelde sigrafitto tekniği kullanılarak yapılmış seramiklerdir.
Devamı hakkındaOrta Asya Kültürleri

Franklar

Roma İmparatorlugu’nun yıkılması ve barbar kavimlerin saldırıları Avrupa’da bir kargaşa yol açmiştir. Bu kavimlerden biri Franklardır. Frank diye adlandırılan grup Fransizlarin atası sayılan bir Germanic kavimdir. Franklarin varolması ve yayılmasi onlarla bağdaşan farklı gömu tekninklerinde açikça görülmektedir. Frank: cesur/şiddetli anlamına gelmektedir. Salıans ve Chamavi gibi şimdi adları unutulan grupların birleşmesinden oluşmuşlardır. Franlara ait ilk buluntular […]

Katakomblar

Katakomblar ilk Hıristiyan mimari örnekleri olarak görülebilirler. Katakombs sözcüğü Yunancada “mağara” anlamına gelmektedir. Roma şehrinin altında yapılmış olan ilk Hıristiyan mezarları olarak da bilinir. İlk Hıristiyanların sığınak yeri olarak kullandıkları ve dinsel ibadetlerini de kimi zaman burada gerçekleştirdikleri düşünülmektedir.

Katakomblar 150 km boyunca 1 m. genişliğinde tüf malzemeden inşa edilmiş koridorlardır. Üst üste ve boyunca dizili mezar nişleri şeklinde yapılmışlardır. Bu mezarlara M.S 1. yüzyıldan 9. yüzyıla kadar yaklaşık 750.000 kişi gömülmüştür.

Katakombların en ilgi çekici unsurlarından birisi duvarlar resimleridir. Bu resimler dinsel öğeler içermektedir. İsa’nın ve diğer peygamberlerin hayatlarından sahneler görülebilir. Bu mezarlarda döneminde eski ahit (Tevrat) sahnelerine de sıkça rastlanmaktadır.
Devamı hakkındaKatakomblar

Karolanj Dönemi Heykel ve Metal İşçiliği ve Mimarisi

Karolanj dönemi heykel ve metal işçiliği Karolanj dönemi heykeltıraşları Geç antik dönem temaları taşıyan fildişinden kitap kapakları oymuşlardır. Örneğin ön ve arka kapaklarındaki Meryem ve İsa motifleri bir 6. yy. imparator zafer sahnesinden adapte edilmiştir. Karolanj Mimarisi Aachen Kraliyet Şapeli, Palatine Şapeli Sıkça İmparatorluk Katedrali olarak anılan Aachen Katedrali, Batı Avrupa da bulunun bir Roma […]

Karolanj Dönemi Sanatı

Karolanj Sanatı 750–850

Büyük Charles yani Charlamange bir koloni olan Frankların kralı 3. Pipi’nin oğludur ve şimdiki Fransa Almanya ve Hollanda topraklarina yayılan Frank krallığına hükmetmiştir.

Papa 3. Leo’ya, rakibi tarafından düzenlenen bir başkaldırıyı bastırmasına yârdim eden Charlmange a Papa 3. Leo tarafından 800 yılının Noel günü (24 Aralık) ilk kutsal Roma İmparatoru unvanı ile taç giydirir.

Charlamange babası 3. Pipi’nin yaptığı reformlarını devam ettirmiştir ve döneminde de yaptığı reformlarla ‘Carolingian Ronesans’ Karolanj Rönesans’ı denilen ve kısa süreli bir Rönesans dönemi yaşanmıştır. Bu dönemde Edebiyat, yazı, sanat, hukuk, liturji ve mimarlık eğitiminde gelişmeler olmuştur. Ayrıca Avrupa’da Ortaçağ Latin ve Karolanj el yazılarında ilerleme yaşanmış ve ortak bir dilde buluşma olanağı sağlayan dil ve yazı stili oluşmaya başlamıştır. Bu dönem bazı bilim adamlarına göre Avrupa birliğinin kurulmaya başlandığı dönem olarak da görülür.

Charlamange yıkılan Roma imparatorluğunu örnek aldı. Hedefi yeni Hıristiyan Roma İmparatorluğu’nu kurmaktı. Kendinde Roma imparatorları ile bir bağ hisseti ve birçok roma sitesini ve özellikle Ravenna’yı sıkça ziyaret etti. Kendi saray Chapeliolan Palatine Chapelini Ravenna’daki St. Vitale Kilisesi örnek alınarak yapılmıştır, hatta St. Vitale’nin ilk mimari planına bakıldığında bu benzerlik daha da belirgin görülür.

Bu dönem sanatında görülen Roma etkisi ileride ortaya çıkacak Romanesk ve Gotik döneme geçişi hazırlamıştır. Bu dönem Pre-Romanesk olarak da bilinir. Süslemeli elyazmaları, metal işçiliği, mozaik, freskolar… günümüze ulaşmıştır. Devamı hakkındaKarolanj Dönemi Sanatı